Lapid, Kabinesine yaptığı açıklamada, “Bu, İsrail’in güvenliğini ve İsrail ekonomisini güçlendiren bir anlaşma” dedi.
İsrail “hak ettiğimiz payı” aldığı sürece, İsrail’in deniz sınırı boyunca uzanan “Lübnan’da ek bir gaz sahasının” geliştirilmesine karşı çıkmayacağını da söyledi. Bunun Lübnan’ın İran’a bağımlılığını zayıflatacağını, Hizbullah militan grubunu dizginleyeceğini ve bölgesel istikrarı destekleyeceğini söyledi.
Anlaşmanın hükümet tarafından oylanmadan önce hukuk ve savunma yetkilileri tarafından gözden geçirildiğini söyledi. İsrail medyası Perşembe günü oylama yapılabileceğini söyledi.
Cumartesi günü, teklif Lübnanlı liderlere de iletildi.
Müzakerelerin 2020’de başladığı ve Kasım seçimlerinde iktidara geri dönmeyi uman İsrail muhalefet lideri Benjamin Netanyahu, ortaya çıkan anlaşmaya karşı olduğunu ve yeniden seçilirse anlaşmaya bağlı kalmayacağını söyledi. Ülkenin geçici başbakanı Lapid, anketlerde Netanyahu’yu savuşturmayı umuyor.
Netanyahu, “Lapid’in hepimize ait olan egemen toprakları ve egemen varlıkları düşman bir devlete verme yetkisi yok” dedi.
Lübnan ve İsrail, İsrail’in 1948’de kurulmasından bu yana resmen savaş halindeler ve her iki ülke de Akdeniz’in yaklaşık 860 kilometrekare (330 mil kare) üzerinde hak iddia ediyor.
İki komşu arasında arabuluculuk yapan ABD Dışişleri Bakanlığı’nda enerji güvenliği konusunda kıdemli danışman olan Amos Hochstein, Lübnan liderleriyle görüştükten sonra iyimserliğini ifade ettiği en son Eylül ayında Beyrut’u ziyaret etmişti.
Lübnan meclis başkanı Nabi Berri, Londra merkezli Asharq Al-Awsat gazetesine Cumartesi günü verdiği röportajda, teklifin “prensipte Lübnan taleplerini karşıladığını” söyledi.
Lübnan, modern tarihinin en kötü ekonomik kriziyle boğuşan ve nüfusunun dörtte üçünü yoksulluğa sürükleyen açık deniz petrol ve gaz üretimini serbest bırakmayı umuyor.
Geçen ay görüşmelere katılan Lübnanlı bir yetkili, Associated Press’e ABD elçisinin öne sürdüğü önerinin Lübnan’a kısmen İsrail’in etki alanında bulunan Qana sahası hakkını verdiğini söyledi. Bir kısmı tartışmalı bir alanın derinliklerine uzanıyor. Yetkili, asıl meselenin, sınır çizgisinin Qana’nın güneyine kadar uzanan bir şekilde nasıl çizileceği olduğunu da sözlerine ekledi. Lapid’in yorumları, Qana konusunda ortaya çıkan anlaşmaya bir gönderme gibi görünüyordu.
İsrail, Karish sahasında belirlenen yere bir gaz kulesi kurdu. İsrail, alanın BM tarafından tanınan münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olduğunu söylerken, Lübnan Karish’in tartışmalı bir bölgede olduğunda ısrar ediyor.
Temmuz ayında İsrail ordusu, Kariş sahası üzerinde uçan Lübnan’ın İran destekli militan grubu Hizbullah’a ait üç silahsız insansız hava aracını düşürdü. Hizbullah lideri, İsrail’e deniz anlaşmazlığı konusunda uyarıda bulundu ve Lübnan’ın servetini çalmak için uzanan “herhangi bir kolun” “kesileceğini” söyledi.
İsrail ile birkaç savaşa giren ağır silahlı grup, geçmişte defalarca silahlarını Lübnan’ın ekonomik haklarını korumak için kullanacağını söylemişti. Ancak Hizbullah yetkilileri, Lübnan hükümeti ile İsrail arasında varılan bir anlaşmayı destekleyeceklerini söylediler.
Hizbullah lideri Hassan Nasrallah Cumartesi günü yaptığı bir konuşmada, Lübnan’ın önde gelen siyasi liderlerine Hochstein’ın önerisiyle ilgili benzer duyguları yineledi ve İran destekli partinin Lübnan siyasi liderliğinin pozisyonunu destekleyeceğini bir kez daha vurguladı. İnşallah istenilen ve en güzel sonuca ulaşırsa milli birlik, beraberlik ve dayanışmanın neticesi olacaktır” dedi.
Kaynak : https://www.washingtonpost.com/world/israeli-leader-welcomes-us-plan-for-sea-border-with-lebanon/2022/10/02/bc148c68-4231-11ed-be17-89cbe6b8c0a5_story.html?utm_source=rss&utm_medium=referral&utm_campaign=wp_world